Şuan yazılması gereken zamanın çok gerisinde
kalmış bir yazının ilk cümlesini okumaktasınız!
Size; ultra sıkıcı Bilimsel Araştırma
Yöntemleri dersimin bilimsel kısmından sesleniyorum!
Neden 1 Ekim’de yazmak istedim?
Peki, neden o gün yazamadım?
Araştırma konusu gibi yazmamın nedeni hocanın
bir taraftan araştırma yöntemlerini anlatmasından kaynaklanıyor olabilir. Son
üç ayımı özetlemek gerekirse ki sevgilimi bu söyleyeceklerimden tamamen
bağımsız tutuyorum. (O, olmasa ne yapardım bilmiyorum*-*)
Tabiri caizse cehenneme ayak atmış gibiyim. İş-okul-kurs; şeytan üçgeninde sürekli gidip-geliyorum ve kendimi gişede
sabahtan akşama kadar mühür basan memur teyzeler gibi hissediyorum. Yan odada yangın çıksa bir kova su
atmayacak ben; bu kadar sorumluluk aldığıma inanamıyorum.
Boğuluyorum canlarım, boğuluyorum.
Ne zaman sevdiklerime zaman ayırmaya kalksam,
salondaki koltukta uyuya kalıyorum.
Tirajı-komik olaylar silsilesine hoş geldiniz =)
Bu yazım 9 senelik arkadaşım Özge Bekmezci’ye
hitaben.
Ne kadar istesek de Özge’nin 1 Ekim’de İstanbul’da olması sebebiyle
doğum gününü kutlayamadık. Gecikmeli de olsa düzenlediğimiz sürpriz doğum günü
partisini de bir arkadaşımızın sürprizi ağzından kaçırması sebebiyle elimizde
patladı. Sıradan bir akşam buluşması diye çağırdığımız doğum günü çocuğu,
bizden süslü yanar-dönerli ceketiyle yanımıza geldiğinde asıl şoku tahmin
edersiniz ki biz yaşadık.
Özge ile tanışmamız, 2004 yılının sonbaharına
dayanıyor. Atarlı-giderli çağlarımızın en büyük dayanakları olmamızın yanı
sıra; lise hayatımı renklendiren yegâne insan! Gerçek üstü kişiliğinin yanında,
kıvır kıvır saçları yeşil zümrüt gözleri ve sıcacık gülümsemesi ile her daim
içini ısıtan, arkadaşlık kavramının çok önüne geçmiş kişi. (Bknz. Dost, Arkadaş, Gözlerim dolu dolu oluyor, Rıza)
Uzun lafın kısası Ece-Özgesiz, Özge-Ecesiz
hep eksik kalacaktır. Yazımın sonuna yaklaşırken, üçün birini açıklamasam
olmayacak. Tabi ki Mert Akbaş <3 Üç dengesiz kişilik, üç dost, üç kardeş! Hayatın
kargaşasından biraz yılmış ama yaşam enerjisini henüz kaybetmemiş kişiler
olarak, İzmir-İstabul-Kıbrıs arası nakış dokurken nihayet ayrı kaldığımız son
seneye girmiş bulunmaktayız. Uzak mesafe ilişkilerinin en iyi yöneticisi
WhatsApp grubumuza teşekkür edip, birbirimize verdigimiz günlük raporlarımız hiç
bitmesin diyorum! Tekrardan İyi ki
doğdun kuzu. İyi ki varsın. İyi ki varsınız! Varlığınızla çoğalıyorum. Sizi çok
seviyorum…
bekleyenizmir.bknz.ece-kıbrısıngülü.bknz.mert-istanbulsendenbüyük.bknzözge |
luv yeahhhhh
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder