Küçük yer insanıyız biz. Gece yarısına kadar mahalledeki
çocuklarla oynar annemizin çığlıkları olmadan eve girmezdik. Annem yine de
endişelenirdi bizim için, o zaman tecavüzcüler olmasa da organ mafyaları vardı.
Hiç unutmam futbolda forvet koştuğum
zamanlar;kara-kuru
çirkin bir şeyim. Liseye kadar tek idolüm abim ve birlikte büyüdüğüm
2 erkek kuzenimdi. Bazen beni aralarına almadıklarında sabah erkek olarak uyanmak için Allaha yalvarırdım.
Abisinin
kıyafetlerini giymeyi seven küçük kız o zaman kuşlar kadar özgürmüş meğer. Hiç
duymadığım; kızım bacağını ört, o etek de giyilir mi Allah aşkına sözlerini ilk duymaya başladığımda büyüdüğümü acı bir şekilde anladım. Artık çocukluk arkadaşlarımla saklambaç
oynamak da imkansız hale gelmişti.
Ne zaman büyüdüm? Yanağıma o ilk tokadı
yediğimde mi büyüdüm, bilmiyorum. Her gün yenisini duyduğum kadın
cinayetleri ve tecavüzleri yüzünden yolda yürürken bile korkar hale geldim.
Evet sırf gece yolda tek başıma yürüyorum diye tecavüze uğramama normal bakılan
bir ülkede yaşıyorum.
Bir kaç gün önce trende eve dönerken şahit olduğum olayı
hatırladıkça bazı yobazların nasılda kadınları hiçe saydığını daha iyi
anlıyorum. Olay kısaca şöyle: Liseye giden bir çift. Erkek, kıza sarılmış, belli ki
yeni aşıklar. Kız ona sarılan sevgilisini edepsizce yanağından öpüyor, evet sadece
yanağından öpüyor. Ama ne yazık ki Yanda oturan yobaz namus bekçisinin onları
izlediğinin farkında değiller. Bekçi birden bağırmaya başlıyor. "Burası
terbiyesizlik yapma yeri değil." Sonra yanındaki adamdan onay almak için
başlıyor liseli kıza söylenmeye. "Utanmasa ceketimi önüme alsam eğilecek ve....." İğrenç düşünceleri, pislik ruhuyla kirletiyor masumları.
Toplum
onaylıyor, insan içinde bir kızın erkeği öpmesi edepsizlik, hatta yanağından bile öpemez. Genelev mi
burası? Ahlaksızlar? Namus bekçisi: "cık cık cık" sesleri ve
iğneleyen gözleriyle çifti trenden indirene kadar bakmaya devam ediyor. Kimse
konuşmuyor, kimse çocukları korumuyor. Ahlak, din ve toplum kuralları kadını
eksiltirken, tecavüzcüye bile iyi hal indirimi aldırabiliyor.
Ülkenin her
yerinde başka bir kadın tecavüze uğruyor veya öldürülüyor. Üstelik Sadece
kadınlara değil hayvanlara bile tecavüz ediliyor. Fiziksel gücün, gerçek güç
olmadığını ruh yoksunu kişilere belki de cezaları ağırlaştırarak, devletimiz
kadınları koruyamaz mı? Güvenlik devletin sağlaması gereken en önemli
unsurlardan biri değil midir zaten? Bu yazı bozulmuş düzene ders vermek için
yazılmamıştır. Yoksa ben ne ders verecek kadar erdemli, ne de siz çözüm getirecek kadar
kudretlisiniz.
Dünya kadınlar gününde tüm kadınların hak ettikleri değeri bulması dileğiyle...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder