21 Mayıs 2012 Pazartesi

Küçük Beyinlerin Büyük Oyunları

Çok sık karşılaştığım insanımsı varlıklar:

Hayatımızın her anında karşımıza çıkan, tıngır tıngır insan cinsine bahşedilmiş bir çok sıfat vardır.Kendini bir şey zanneden, çevresinin şanıyla ayakları beş karış havada gezen bu tip insanlar, tek başına bırakıldıkları takdirde bir zavallıdan farkı kalmayacak ve kendilerini bunalımın tam ortasında bulacaklardır.Nitekim tam da böyle olması gerekir!Paranın bir türlü yakışmadığı teneke insanlar, nasıl olur da kendilerini uçsuz bucaksız bir denizin bitmeyen kumu zannedebilirler.


Gösteriş budalaları asla yalnız çoğalmazlar!


Bazı asalaklar her daim onları övüp imkanlarından yararlanmak için yanlarında saf tutarlar. İmkanlar derken sadece maddiyattan bahsetmiyorum. Toplum her zaman paralı tenekeyi  sever çünkü böyleleri kendilerini sevdirmek için bol bol gösteriş yapıp sosyal statülerini her daim arttırmak ve tabi ki bir numara olmak isterler.Her ne kadar materyalist bir dünya da yaşıyor olsak da paranın da açamayacağı kapılar olmalı.Unutmayalım ki gerçek olmayan hiç bir şey kalıcı da olmayacaktır.Ve herkesin  çok iyi bildiği vezir-rezil ilişkisi çok çok eskilere dayanır. 


Her şey değişir! Evler, arabalar, arkadaşlar, hatta ruhlar.Önemli olan insanı insan yapan değerlerin değişmemesidir.Denge bu dünyayı ayakta tutan tek şey ise bizim de bundan sonuna kadar faydalanmamız gerekir.İnsanın zekasıyla anılması kadar erdemli bir şey varsa saf kalmış kalbiyle ve iyi niyetiyle anılmasıdır.Abuk subuk şakalar yapıp,güçsüzü ezerek tabiri caizse ezik,ucuz diyerek yer tutmuş insanların yerine onlara kucak açmış bir nesil istiyorum da hayal mı kuruyorum?


iyi geceler

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder