4 Haziran 2012 Pazartesi

Falcı Teyze


Neyse halim, çıksın falim!


“Kahve bahane, sohbet şahane.” veya “ Bir kahvenin kırk yıllık hatırı vardır.” gibi bir çok cümle kahve için yazılmıştır. Kahve içmek bir kültürdür ve Türk kahvesi, Türk kültürünün en iyi şekilde yansıtan ögelerden biridir. Geçmişi yıllar öncesine dayanan bu kültür, yaşamasını bilene ayrı tatlar yaşatır.


Bir rivayete göre:

Bir gün, bir çoban , sürüsünü otlatırken hayvanlarının kırmızı renkte bir meyve yediğini fark eder. İlerleyen günlerde sürüdeki hayvanların daha çok zıpladığını ve daha enerjik olduğunu gören çoban, bu bitkiyi işleyip pişirir. Pişen bitki, etrafa eşsiz bir koku ve yediği zaman mükemmel bir tat bırakır. Çoban bu bitkiyi her tükettiğinde daha zinde  hissediyor ve vücudunda inanılmaz bir rahatlama oluyormuş.Yaşadığı tecrübeyi köy halkıyla paylaşan çoban tesadüfen bulduğu bu güzelliği herkese sevdirmiştir. O günden  bu güne, kahve hem tadı  hem de sohbetleriyle içildiği her ortamda güzel hatıralar bırakmıştır.

Meşhur kahve sohbetlerimiz ve fallarımız:

Ben de kahvesini içtikten sonra fincanını kapatıp dilek tutan bir çok kişiden biriyim. Eş dost arasında bakılan falın yanı sıra, günümüzde oldukça yaygınlaşmış kahve falcıları yani modern adıyla kahve yorumcuları, oldukça popüler durumdadır. Kadınlar arasında tutku haline gelen kahve falı, son günlerde kahve yorumcularının daha çok kıymetlenmesine neden olmuştur.

Bazen inanmak ister insan!

Hiç unutmam lise dönemimde haftada bir kez uğradığım dünya tatlısı bir yorumcu vardı. Adı Kemal. Duyguların dorukta yaşandığı o dönemler de Kemal resmen bana ilaç oluyor ve inanılmaz derecede içimi rahatlatıyordu. Kahve bahane, sohbet şahane cümlesi tam da ikimiz arasındaki ilişkiyi anlatan bir olaydı . Resmen bir psikolog gibi iyileştirmişti beni, Kemal. Arada hala giderim onu görmeye. Uzun lafın kısası kahve sohbetleri her zaman özeldir ve özel kalacaktır. Bugün de  fincanınızı yeni dostluklara kapatmaya ne dersiniz?  Kahveniz bol köpüklü, dostluklarınız daim olsun!

2 yorum :