Öyle insanlar tanıdım ki normal olduklarını söyleyip, kötülüklerin merkezi olanlar! İnsanları tanımak; hiç bilmediğim yolda, hastane aramak gibi bir şeydi. Deli gibi parmağım kanıyordu ve bir an önce en yakın hastaneye ulaşmak zorundaydım. Kandan korkuyordum ve parmağımdan akan kan, gerçekleri görmemi engelliyordu. Bana göre yeni birini tanımanın tarifi tam da buydu. Biraz heyecanlı, biraz karamsar, biraz korkutucu ama en çok da merak uyandırıcı. Eğer zihniniz yeteri kadar temiz değilse, gözleriniz doğru yere ulaşmanızı engelleyecek ve yanlış arkadaşlıklar kurmanıza neden olacaktır. Koyunu, kurda teslim etmekten farkı yok değil mi? Lütfen akıllı olun ve yüreğinize sahip çıkın.
Şerefsizlerle savaşmayı öğrenmeli insan:
Öyle hızlı ürüyorlar ki hızlarına yetişmek gerçekten çok zor. Farklı çevrelerden, bir çok tanıdığım var. Bunu hava atmak için söylemiyorum.Genel de farklı ortamlara girmeyi severim. Bana göre, yeni insanlar tanımak hayatı sıkıcı kılan tekdüze olayları eğlenceli hale getiren tek şey. Her insan farklı işler ve farklı şeylerden hoşlanır. Bazıları, parıldar. Bazı sinsi sönükler, bir yerlerde pusup fark edilmeyi beklerler. Bazıları sessizdir, kalplerinin güzelliği gözlerinden anlaşılır. Bazıları öyle zekidir ki ellerinizde ayakkabınız kapının önünde yapayalnız kala kalmışsınızdır. Bazısı sevimlidir, bazısı çekici ya da bazıları salak. Salak kelimesini kesinlikle onları küçümsemek için kullanmıyorum. Yeni ortamlara girdikçe daha çok salak ile karşılaşılması tabi ki çok normal. " Her şeyi bildiğini zanneden insan, salaktır ! " Onca açıklanamayan şey varken birinin tanrı olduğunu iddaa etmesi sadece zayıflıktır.
Bu zamana kadar, bir çok kız ve erkek arkadaşım oldu. Kızların yarısından fazlası, arkamdan iş çevirdi. Arkadaşım sandığım erkeklerin yarısı, asıldı. Sevgilisi olduğu halde, olmadığını söyleyip hayatıma dahil olmak isteyenler de oldu, hayatında bir tek kız olmamasına rağmen popüler numarası yapan erkekler de. Pişman olmaktan korkup hayatı yaşamaktan vazgeçseydim, muhtemelen bir çok şeyi öğrenemeyecek ve insanların gerçek yüzünü tanıma fırsatı bulamayacaktım.
Aylarca benimle konuşup, gerçekten ne istediğimi anlamayanların beni yanlış tanımasındaki tek sorumlu bizzat ben oluyorum. Bu da benim çıkış yolum. Bir kişiye bağımlı olmak insanı her zaman köreltir. Hep aynı kıyafeti giyersen, o kıyafet çabuk eskir. Aynı bıçağı kullanırsan, o bıçak keskinliğini çabuk kaybeder. Bu böyledir ve hep böyle kalacaktır. Ben ise söylediklerimin tam tersine, eskimeyecek şeyler arıyorum. Belki bir yürek, belki aldatmayacak bir dost. Beni yerimde sımsıkı tutacak, flört etmemi sonlandıracak biri. İnanıyorum, o halde varım. İyi geceler eski dostlarım.
bence bütün bunların bir sebebi de yaftalamak, genelde kıro, puşt, serseri kullanılır. daha tanınmadan bilinmez olur. ama neye yarar hep sonradan gelir akıl başına.
YanıtlaSilyazmıyosun artık, tanıdın dimi beni
YanıtlaSilyaftalamak tanımadan yargılamak kötü de tanıdıktan sonra Puşt kelimesini hak ediyorsa keşke tanımasaydım dedirtiyor insana
YanıtlaSilbaska biriyle karistirildim ben galiba. neyse dedigin gibi artik yazilarinin altinda eglenmeyek,blogluktan cikmasin
YanıtlaSilkarıştırmam çok normal isimsiz yorumlar
YanıtlaSil