Kelimeler birikti gönlümde. Konuşmak istedikçe sessizleştim. Ne kadar çok bilirsem o kadar kimsesizleştim. Uzun süredir yazmamamın verdiği heyecanla, yazmak için güzel bir neden bulduğuma seviniyorum.
Bugün, gizli kalmış, dokunulmamış, bir cennete vardım . Gittiğim yerde, kimsenin hava atmaya niyeti yoktu. Organik olan sadece sebzeler değil aynı zamanda gözlerime bakan sıcak bakışlardı. Burada her şey doğal; tarihi, fırından çıkmış ekmek gibi mis ve toprağın yağmurla buluşması kadar temiz kokuyordu. İzmir'e bu kadar yakın olmasına rağmen Homeros'un adını duymamış kişiler vardı. Adını duymadıkları için belki de Homeros şanslıydı. İnsanoğlu nitekim dokunduğu çoğu şeyi öldürüyordu.
Doğa yürüyüşü yapmak için ideal yapısının yanı sıra, küçük gölleri ve şelalesi ile şehir hayatının yoğunluğundan uzaklaşmayı sağlayacak bir mekan, "Homeros Vadisi".
Sabah erkenden uyanıp Karşıyaka'dan yola çıktık. Çevre yolu üzerinden, önce Bornova'ya oradan İzmir-Manisa yoluna çıkarak Karaçam Köyü içinden ilerleyerek Kayadibi köyüne kolayca ulaştık. Bizim gittiğimiz yoldan ayrı; Homeros'a, Bornova'nın içinden veya üstünden de ulaşılabiliyormuş. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla 70 kişi gittiğimiz Mümtaz Öktem'in işlettiği Homeros Restaurant'a ulaştığımızda adeta büyülendim.
Homeros Restaurant'a gitmeden önce "Siz hiç müzede yemek yediniz mi?" yazılı afişi gördüğümde açıkçası çok da dikkate almamıştım. Mümtaz Bey (Homeros Restaurant ve Otel'in İşletmecisi) kahvaltıdan sonra şaraplarımızı yudumlarken Homeros'un tarihini bize masal gibi anlattı. Dünya tatlısı Mümtaz Amca Homeros Restaurant'ta bulunan ( Homeros Vadisi'nden çıkan asıl tarihi eserler koruma altında çeşitli yerlerde korunuyormuş! ) birebir kopya heykellerin hikayesini, şuan nerede bulunduklarını bize anlatırken, ona ve ailesine hep bir ağızdan hayran kaldık. Bizim gruba özel hazırlanan açık büfe kahvaltı da görülmeye değerdi. Tabiri caizse kuş sütü eksikti! İşte şimdi anlıyordum, bir müze'de kahvaltı ediyorduk ve bundan hiç de şikayetçi değildik. Şehir hayatından sıkılan kişilerin derdine derman olacak keşfedilmemiş Vadi'de, kalmak isteyen kişilerde Homeros Restaurant'ın üst katında bulanan 3 odalı deniz ve orman manzaralı inanılmaz köy evinde kalma imkanı bulabilyorlar. Odalar Gayet genişti. Bir Oda 6 kişilik aileyi veya arkadaş gruplarını ağırlayabilecek kapasitedeydi. Mümtaz Amca anlattı biz dinledik. Homeros'u ve ailesini çok sevdik. Homeros'tan bize, güzel anılar ve dostluklar kaldı.
Siz de kargaşadan ve yoğunluktan sıkıldınız mı? Sabahtan kahvaltınızı yaptıktan sonra Karagöl'e doğa yürüyüşleri gerçekleştirebilir, sonrasında Homeros Restaurant'ta mangal keyfi yaşayabilirsiniz. Şömine karşısında şarap içebilir, gecenin sessizliğinde şiire dalabilirsiniz. Ey Homeros, hiç bozulmaman dileğiyle...
Hiç yorum yok :
Yorum Gönder